ARKEOLOJİK MİRASIMIZI KEŞFEDELİM!
Mezitli Belediyesi & Arkeo-Sev Girişimi
13 Şubat 2011, Pazar
Gezi Ayakkabını Giy
Kumanyanı Al
Arkeo-Gezi'ye Katıl!
Kumanyanı Al
Arkeo-Gezi'ye Katıl!
Bir Açık Hava Müzesine Eşdeğer Olan
Soli Pompeiopolis
Antik Kenti Gezi Planı
13 Şubat 2011,
Pazar günü
Saat 11:00
Saat 11:00
....KATILIM ÜCRETSİZ....
(Herkes Kendi Kumanyası Ve Ulaşım İmkanlarıyla Katılacak!)
(İsteyen Sucuk-Ekmek Getirebilir....Mangal Bizden!)
Gezi Programı
Saat 11:00 Buluşma
Mersin Mezitli Belediyesi, Viranşehir
Soli Pompeiopolis Liman Parkı!
1. Etap (Öğleden Önce)
11: 00 Buluşma-Açıklama ve Soli Höyük alanına yürüyüş
11: 25 Soli Höyük Kazı Alanı
11: 50 Höyük - Aratos'un Mezarı
12: 00 Sütunlu Yol
12: 30 Soli - Pompeiopolis Liman Parkı:
Yemek & Sohbet & Müzik
2. Etap (Öğleden Sonra)
14: 30 Soli - Pompeiopolis Antik Limanı
15: 30 Nekropol alanı
16: 00 Niteliği belirlenememiş bir kalıntı
16: 30 Roma Hamamı+ Gymnasium kalıntısı
17 : 00 Soli - Pompeiopolis Liman Parkı’na Dönüş&Bitiş
Gezi yolumuz üzerindeki eski sur kalıntıları
Soli'de Kazı Evi
Soli Tiyatro Kalıntıları
Soli Höyük Kazıları,
1999 yılından beri Prof. Dr. Remzi Yağcı Başkanlığı’nda sürdürülmektedir.
Soli'de Kazı Evi
Soli Tiyatro Kalıntıları
Soli Höyük Kazıları,
1999 yılından beri Prof. Dr. Remzi Yağcı Başkanlığı’nda sürdürülmektedir.
Sütunlu Yol
Soli - Pompeiopolis Antik Liman Yakınındaki | Nekropolde Çanak-Çömlek Kalıntıları |
Niteliği Belirlenememiş Bir Kalıntı |
Roma Hamamı+ Gymnasium Kalıntısı |
SOLOİ-SOLİ-POMPEİOPOLİS
Mersin’in yaklaşık 11 km. batısındaki Mezitli İlçesindedir.
Kentin kuruluş tarihine ilişkin bilinenler azdır. Soli’de bulunduğu öne sürülen ve bugün Berlin Staatliche Museen’de bulunan Luwice yazıtlı mühürler ve silahlar Orta Tunç Çağı’na tarihlenmektedir.
Filozof Chrysippos ile matematikçi ve astronom Aratos’un İÖ 3. yy’da burada yaşadığı sanılmaktadır. Strabon’a göre Soloi- Pompeiopolis Antikçağ’da Kilikya Trakheia (Dağlık Kilikia)ile Kilikia Pedias (Ovalık Kilikia )’nın sınırını oluşturmaktadır.
İÖ. 8-7. yy’da kurulduğu kabul edilen kentin Strabon , Akhaioslar ve Rhaioslar ve Rodos’daki Lindos’lular, Pomponius Mela ise Argoslu ve Rodos’lu kolonistler tarafından kurulduğunu yazmaktadır.
İÖ. 1. binde Soli önemli bir liman olmuştur. İÖ. 6. yy. ortalarında başlayan ve Büyük İskender’e kadar süren Anadolu'daki Pers egemenliği döneminde de önemini korumuştur. İÖ. 5. yy.’da özerkliğini koruduğu kendi adına sikke bastırmış olmasından anlaşılmaktadır.
Günümüzde Soli antik kentinin çevresi yerleşim alanları ile dolmuştur. Sütunlu yol, Höyük, Antik liman, Roma Hamamı, su kemerleri yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır..
SÜTUNLU CADDE:
200 tane olduğundan bahsedilen sütunlardan bugün 33’ü ayaktadır. Bunlardan 4’ü batı, 29’u doğu sütun dizisine aittir.
Korint düzenindeki sütun başlıklarından bazıları figürlüdür. Ayrıca bazı sütunların yazıtlarından caddeye bakan konsolların Roma imparator yada üst düzey yöneticilerin büstlerini taşıdığı anlaşılmaktadır. Son yapılan kazılarda ele geçmeye başlayan mermer heykeller bu durumu kanıtlayan en önemli buluntular arasındadır.
SOLİ HÖYÜK
22 m. Yüksekliğinde ve 300 m. çapındadır. Tepe üzerinde yapılan yüzey araştırmalarında Erken Demir Devrinden Roma mimarı buluntuların yanısıra çok sayıda amphora kırıkları, kandiller, dokuma ağırlıkları ve terrakota figürün başları ortaya çıkarılmıştır.
ANTİK LİMAN
Kalıntıların bir bölümü bugün de görülebilen liman birbirinden 200 m. aralıklarla düzenlenmiş iki dalgakırandan oluşmaktadır. Bunlardan batıdaki daha iyi korunmuştur.
ROMA HAMAMI
Soli’ de yüzeyde görülebilen mimari kalıntılarından birisi de Roma Hamamıdır. Bu yapıdan da günümüze sadece birkaç duvar parçası kalmıştır.
NEKROPOL ALANI
Belediyenin yol inşaatı sırasında 2002 yılında ortaya çıktı. 100 m 2lik bir alanda farklı tipte ve farklı dönemlere ait 50 civarında mezar açığa çıkarıldı. Bu mezarlığın farklı etnik gruplarca kullanıldığı tespit edildi.
Mersin Arkeo-Sev Proje Girişimi
Arkeosev.blogspot.com
Arkeosev.facebook.com
***
****************
Arkeosev.blogspot.com
Arkeosev.facebook.com
***
Dünyanın Islah Edilmiş En Eski Buğday Türü
"Çatal Siyez Buğdayı"
Soli’de
Soli Pompeiopolis Antik Liman Kentini Koruma ve Tanıtma Derneği Genel Sekreteri Arkeolog Cem Civaoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, geçen yıl Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Remzi Yağcı başkanlığında gerçekleştirilen kazılarda gün yüzüne çıkarılan ''arpa, buğday ve mercimek'' örneklerinin incelemesinin tamamlandığını belirtti.
Soli Höyük'te bilinen en erken döneme ait olan ve milattan önce 15. yüzyıla tarihlenen ''Hitit İmparatorluk Çağı'' tabakalarında yapılan kazı çalışmalarında bulunan tahıl örneklerinin, Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümünden Profesör Emel Oybak tarafından incelendiğini ifade eden Civaoğlu, ''Yapılan inceleme neticesinde, buluntuların 'Çatal Siyez Buğdayı' (Triticum Dicoccum), 'Kabuklu Arpa' (Hordeum Vulgare) ve 'Mercimek' (Lens Culinaris) olduğu belirlendi'' dedi.
Hitit Çağı'na ait tabakada yapılan kazılarda, bir mutfak ya da silo olduğu düşünülen bölümde açığa çıkarılan tahıl örneklerinin yanmış halde bulunduğunu hatırlatan Civaoğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
''Hacettepe Üniversite Biyoloji Bölümünün raporuna göre Soli'de ortaya çıkan buğday, literatürde adı 'Triticum Dicoccum' olarak geçen bir türdür. Ülkemizde 'Çatal Siyez Buğdayı' olarak da bilinen bu tür, insanoğlunun yüz binlerce yıl doğaya bağlı yaşamdan, doğaya hakim yaşama geçişte ıslah ettiği en eski tahıl ürünlerinden biridir. 'Neolitikleşme' olarak da tanımlayabileceğimiz bu süreç, insanın doğa, kültür ve teknoloji ile etkileşerek 'üretime geçiş' evresinin adeta kilit taşıdır.
Yeni ortaya çıkan tahıl örneklerini daha önceki yıllarda bulduğumuz örneklerle birlikte değerlendirdiğimizde, Soli Pompeiopolis'te tarımsal üretimin yaygın ve çeşitli olduğunu söyleyebiliriz. Soli'nin, her ne kadar bir liman ve ticaret kenti olsa da geniş ve verimli arazilerinde tarımın da yapıldığı önemli bir merkez olduğu artık kanıtlanmış bulunuyor.''
02.03.2010
****************
13 Şubat 2011, Pazar
Bir Açık Hava Müzesine Eşdeğer Olan
Soli Pompeiopolis
Antik Kenti
Soli Pompeiopolis
Antik Kenti
SOLOI - POMPEIOPOLIS ANTİK LİMAN KENTİ
Dağlık ve Ovalık Kilikya arasında sınır oluşturan kent, Lamos nehrinin doğusunda yer almaktadır. Ovalık Kilikya’nın batı sınırındadır. Ayrıca kent Issos körfezinin başladığı yerde bulunur.
Strabon’a göre kent: M.Ö 700 civarında Lindos’tan gelen Rodoslular tarafından kurulmuş.
Diogenes Laertios’ a göre, kent, Atinalı Solon tarafından kurulmuş ve Soloi ismi de Solon’dan gelmiştir...
Soloi adı güneş anlamına gelmektedir.
Soli (Soloi) adının anlamı, “metal külçesi” olarak da belirtilmiştir ve ekonomik zenginliği ile ilişkilendirilmiştir.
M.Ö. I. binde Doğu Akdeniz ticaretinde önemli bir yere sahip olan kent, Pers kralı Darius’un (M.Ö 522–486) Kilikya’yı ele geçirmesiyle Pers imparatorunun egemenliğine kendi isteği ile girer. Pers egemenliğine girmesine rağmen ilk sikkesini M.Ö 5.yy ortalarında Pers egemenliğinde basmaya başlar. Bu durum Soloi’nin bir nevi özerkliğini koruduğunun göstergesidir. Sikkelerin üzerinde görülen omega ve omikron harfleri kentte Yunan varlığının söz konusu olduğunu gösterir.
M.Ö. 333 yılında Aleksanros ( B. İskender M.Ö 356–323) Issos savaşıyla Soloi’ yi ele geçirmiştir. Şehrin Pers yanlısı tutumundan dolayı şehri 200 talantonluk ağır bir vergiyi ödemeye mahkûm etmiştir.
[ Talanton: Attica sistemindeki en büyük ağırlık ve para birimi. 1 talanton= 60 mana. 1 mana yaklaşık 4.36 gr. ]
Soloi Helenistik dönemde Seleukoslar egemenliğinde kent en parlak günlerini yaşar.
M.Ö 197 yılında III. Antiochos şehri ele geçirinceye kadar Ptolemaioslar ve Seleukoslar arasında el değiştirir. Seleukos yönetiminin zayıflamasıyla siyasi otorite boşluğundan yararlanan Mithridates’in damadı Armania kralı Tigranes M.Ö. 83 yılında kenti yağmalar halkını köleleştir ve kendi kurduğu başkenti Tigranocerta kentine yollar. Böylece kentte kargaşa, yağmacılık ve esir ticareti ile ünlenen korsanlar dönemi başlar. Soloi kenti uzun süre yerleşim görmez ve korsanların barınağı haline gelir.
M.Ö 67 yılında Gn. Pompeius bölgedeki bu karışıklığa son vermek için Roma senatosundan aldığı yetkiyle korsan barınaklarını yok eder, af dileyen korsanları da Soloi kentine yerleştirir. Kente Civitas Libera (özgür kent) statüsü verir. Bu statüye sahip olan şehirler vergi ödemezlerdi. Şehrin adını Pompeiopolis (Pompeius’un kenti) olarak değiştirir. Bu tarihten sonra şehir tekrar gelişmeye başlar. Sur duvarları, sütunlu cadde, liman ve tiyatronun yapımı bundan sonradır.
Roma imparatoru Hadrianus M.S. 130 yılında şehre gelir limanın yapımı için parasal destek verir.
M.S. 260 yılında şehrin Sasani kralı I. Şapur tarafından ele geçirilmesiyle gelişimi durur.
Hıristiyanlık döneminde kentteki piskoposluğa, Seleukoslardan gelen diğer piskoposlarında katılmasıyla bir haç merkezi olur.
M.S 525 yılındaki büyük depremle zarar gören kent VII. Yy. da Arap akınlarıyla yağmalanır.
Grekçe: SOLOİ
Latince: SOLİ
M.Ö 67: POMPEİOPOLİS
Soloicismos: Kent halkının kullandığı dile kendilerine göre kuralsız ve kaba bulan Atinalılar Soloi isminden bir kelime üreterek kendilerince bu tür dilleri soloicismos kelimesi ile tanımlamışlardır. Bu kelime çağdaş Batı toplumlarında biraz değişerek solecism kelimesi haline gelmiş olup, hala aynı anlamda kullanılmaktadır.
Soloi-Pompeiopolis, XIX. yüzyılda Avrupalı seyyahlar tarafından sık sık ziyaret edilen yerlerden biri olmuştur. Soloi-Pompeiopolis ziyaretine ilişkin en erken kaynak Kaptan Francis Beauford’un “Karamania” adlı eseridir. Beauford Soloi-Pompeipolis’e geldiğinde sadece kentin durumunu tasvir etmemiş ayrıca bir planını da çıkarmıştır.
Antik kaynaklardan Theophrastos kentin doğal özelliklerine ilişkin bilgi verir. Theophrastos’a göre Soloi-Pompeiopolis’te Pinaros Çayı çevresinde yetişen narlar buradaki iklim ve toprak koşulları nedeniyle çekirdeksiz yetişmektedir. Yine Plinius ve Vitruvius Soloi-Pompeiopolis yakınındaki Liparis Çayı’na girildiğinde insanların yağ içinde kaldığından bahseder.
Athenaios’a göre kentte safran parfümü yapılmaktadır. En iyi parfüm üretimi yapılan antik dönem şehirlerinden biridir. Elimize ulaşan yazıtlardan Soloi’da
Sadece safran parfümü değil safran merheminin de yapıldığını öğreniyoruz.
Soloi-Pompeiopolis Antik Çağ’da önemli filozofların ve yazarların yetiştiği bir şehir olmuştur. Diogenes Laertius De Clarorum Philosophorum Vitis adlı eserinde bu kişilerden bahseder. Mesela Stoa filozoflarından Khrysippos (MÖ. 280–205), akademi filozoflarından Krantor (MÖ. 335–275) ve Zenon’un öğrencisi Athenodoros Soloiludur.
Yine komedi sairi Philomenos (MÖ. 361–262), heykeltraş Milon, Phaenomena adlı eseri Germanicus Caesar ve Cicero tarafından Latinceye çevrilen Aratos (MÖ. 310–240) burada yaşamıştır.
* * *
Soli - Pompeiopolis Antik Liman Kenti Kazıları Prof. Dr. Remzi YAĞCI başkanlığında 1999 yılından itibaren periyodik olarak devam etmektedir. Kazılar Sütunlu Cadde ve Soli-Höyük olmak üzere iki alanda sürdürülmektedir.
SOLI – HÖYÜK
Höyük: Eski zamanlardan beri üst üste gelen şehir kalıntılarından meydana gelen tepe anlamındadır. Yıkılan her yapı katmanı zeminde hafif bir yükselmeye neden olur yerleşme katmanları üst üste yığılarak bir tepe oluşturur. Yükseklikleri genelde 20-30 m yi bulur. Höyükler düzlüklerde kurulduğu için uzaktan seçilmesi kolaydır.
Soli-Höyük 22 metre yükseklikte 300 metre çapındadır.
Kilikya Bölgesi Hattiler zamanında Kizzuwatna Prensliği kesiminde bulunuyordu.
MÖ. 15-14. yüzyıllar Kizzuwatna’nın Hitit egemenliğine girdiği, ancak yerel özelliklerini koruyup sürdürdüğü bir geçiş dönemidir.
Soli Höyük’te, Hitit terası olarak adlandırılan doğu yamaçtaki bölümde MÖ. 15. yüzyılda kullanılan kazamatlı sur duvarlarının önemli bir bölümü açığa çıkarıldı. Surun içinde yangın tabakasında silo ya da mutfak olarak kullanılan mekânlarda bulunan arkeobotanik örneklere göre: MÖ. 15. yüzyılda Soli’de arpa, çatal siyez buğdayı, mercimek tüketilmiş olduğu uzman raporlarından anlaşılmaktadır.
M Ö. VII y.y. dan beri önemli bir liman kenti olan Soli’nin Rhodos-Lindos kolonisi olduğu ve Doğu Greek dünyası ile yoğun ilişkiler içinde olduğu ortaya çıkan arkeolojik buluntularla kanıtlanmıştır.
Bulunan seramik örneklerine göre Soloi M.Ö. VII yy. da başlayan yoğun ticari faaliyetlerini Helenistlik dönem sonuna kadar sürdürmüştür.
Soli-Höyük tiyatrosu höyüğün batı yamacına yaslanmaktadır. Aşırı derecede tahrip olduğu gözlenmektedir. Tiyatroda yapılan kazılarda caveada monolit taştan yapılmış krepisler ortaya çıkarılmıştır; ancak devamı bulunamamıştır. Tiyatronun M Ö. 67 de Pompeius’un şehre adını vermesinden sonra yapıldığı bilinmektedir.
Soli-Höyükte yapılan kazı çalışmalarında görülen seramikler şunlardır:
Roma, Helenistik, Klasik, Arkaik, Geometrik, Deniz Kavimleri, Oryantalizan, Hitit, Erken Hitit
ARATOS’UN MEZARI
Fransız seyyah, Victor Langlois, 1852–1853 yılları arasında yaptığı ilk ziyaretinde Soloi-Pompeiopolis hakkında bilgi verir. Langlois’un verdiği önemli bilgilerden biri
Bir anıt mezara ilişkindir. Bu mezar muhtemelen şair Aratos’a (MÖ. 315–240–239) aittir.
P. Tremeaux Aratos’un şehir surları içerisindeki mezarının tam yerini verir. XIX. yüzyılda Aratos’un mezarı çok net bir şekilde görülebilmesine rağmen bugün gözden kaybolmuştur.
Aratos, İ.Ö. 315-245 yıllarında yaşamış bir şair gökbilimcidir. Tüm bilim tarihi kitaplarında Soli’li (Viranşehir, Mezitli) olduğu yazıyor. “Phainomena” yani “gök olayları” adlı bu eser aslında bir şiir kitabı. İlk kez Aratos “Gök Olayları” adlı eserinde o zamana kadar bilinen 48 takımyıldızı bir anlamda listelemiştir; çizimlerini yapmış ve şiir dili ile onları tanımlamıştır.
SÜTUNLU CADDE
Sütunlu cadde: Roma mimarisinin kentleşme içinde ortaya koyduğu yeniliklerden biridir. Bu caddeler kent yaşamına özel ve törensel bir karakter vermekteydi. İlk örnekleri M.S. 1.yy. sonundan ileriye doğru tarihlenir. Sütunlu caddeler genellikle anıtsal bir yapı ile son bulurdu. Her iki yandaki portikli galerinin altında dükkânlar bulunmaktaydı. Her mülk sahibi kendi dükkânının önündeki kaldırım zeminini mozaikle kaplatmak zorunda tutulurdu.
Soli-Pompeiopolis’in sütunlu caddesi antik çağda yaklaşık 200 sütuna sahip cordo maksimus’unu (kuzey güney doğrultulu cadde) antik dönem şehir planlamasına göre cardo maksimusu dik kesen bir ve ya da daha fazla documanus (doğu batı doğrultulu sütunlu cadde) olmalıydı.
Sütunlu cadde 450 m. uzunluğundadır. Sütunlar Korint ve Kompozit başlığa sahiptir. Kompozit başlıklarda insan, hayvan ve tanrı figürleri işlenmiştir. Bugün 33 sütun ayaktadır.
Sütunlu caddedeki kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan heykeller mersin müzesinde sergilenmektedir. Asklepion (sağlık tanrısı) ve Telesphoros, (Asklepeion’un yardımcısı) Hygieia (Asklepeion’un kızı) imparator Balbinus (M.S. 235–238) ikili heykel grubu Dionysos (Şarap ve doğa tanrısı) ve Pan (çobanların tanrısı: insan yüzlü keçiboynuzlu ve keçi ayaklıdır.) Nemesis (öç tanrıçası) bulunan heykellerdir.
Sütunlu cadde içindeki küçük klise kalıntısı Bizans dönemine tarihlenmektedir.
LİMAN
Beauford, Soloi-Pompeiopolis limanını paralel kenarlı yuvarlak uçlu güzel bir liman ya da havza olarak tanımlayarak, elli ayak kalınlığında, yedi ayak yüksekliğinde duvarlar ya da mendireklerle çevrelenerek biçimlendirilmiş yapay bir liman olduğunu kaydeder. Birbirinden 200 m. Aralıklarla düzenlenmiş iki dalgakırandan oluşan liman sütunlu yol ile birleşir.
NEKROPOL'LER
Nekropolis: Yunanca nekros: ölü polis: şehir = Ölüler şehri anlamındaki sözcük. Kentin dışında yer alan mezarlık alanı.
Soli-Pompeiopolis’e ait olarak Plan’daki “4. Nekropol”, batı surlarının hemen dışında kalmaktadır. Bu Nekropol’deki mezar çeşitliliği değişik zamanlarda kullanıldığını göstermektedir. Özentisiz ve basit olan bu mezarlar ve buluntularının değerli olmaması fakir insanlarca kullanıldığını gösterir. Roma geleneklerinde fakir ve köleler bu tarz mezarlara gömülürdü.
Limanın batısındaki diğer “2. Nekropol” alanı ise, büyük olasılıkla Bizans dönemine ait olabilir.
ROMA HAMAMI VE GYMNASİUM KALINTISI
Roma hamamı : (Latince: Thermae), Roma İmparatorluğu'ndaki halk hamamıdır. Romalılar yıkanmak istediklerine bu hamamlara gider ve temizlenirlerdi. Çoğu Roma kentinde bulunur ve kamuya açık yıkanma ve sosyalleşme merkezi olarak işlev görürdü. Roma hamamlarında kullanılan su genellikle su kemerleri yardımıyla su kaynağından hamama taşınmıştır.
Gymnasium: Antik Yunan ve Roma’da gençlerin düşünsel ve bedensel yönden eğitildikleri, öğrenim gördükleri, spor etkinliklerinde bulundukları yapı. Genellikle hamamlarla birlikte bir yapı tipi oluştururlardı. “Gymnaso” idman yaptırmak manasına geliyor.
Roma hamamı ve gymnasium kalıntıları diğer Roma yapıları gibi M.Ö. 67 den sonra yapılmış olmalıdır.
ŞEHİR SURLARI
Sur: Kenti kuşatan savunma duvarı.
Surların şekli topografyaya bağlıydı. Ovada kurulan şehirlerde sur yalnızca beldeyi çevirirdi. Surları meydana getiren üç unsur duvarlar kuleler ve kapılardı.
Soli- Pompeiopolis sur duvarlarının kalıntılarını bazı alanlarda görmekteyiz.
"Ruins of Soli or Pompeiopolis - Asia Minor" engraved by J.H.Kernot after a picture by W.H.Bartlett, published in Syria, The Holy Land, Asia Minor &c. Illustrated, 1838
Roma Kralı, Titus Aurelius Fulvus Boionius Arrius Antoninus Pius zamanında İ.S 143/145 yıllarında bastırılan bir parada görülen Soli liman yapısının sembolik hali...
Sir Francis Beaufort tarafından "Karamania" adlı kitabında yer alan, 1811/1812 yıllarındaki çizimler....
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder