Tamamlanmamış Bir Belgesel: Sizce Bu Nedir?
Arkeo Sev tarafından eklendi
Doğal olarak burası, bir inşaat temeli...
Bayram esnasında temeli "çabuk" atılanlardan birisi...
Hafriyat ve Beton firmalarının iş ve elbirliğiyle Bayram esnasında atılmış bir temel...
Arkeo-Sev Gönüllüleri tarafından tesadüfen saptanıp fotoğraflandı...
Yan kesitlerdeki yapı kalıntılarının arkeolojik değer olması olasılığından hareket ederek ilgili kurumlara bildirimde bulunuldu ve arkeo-yorumlarınıza sunuldu...
Duyuru:
Mezitli Belediyesi tarafından, yukardaki fotoğrafla ilgili dilekçesine bağlı olarak Mersin Müze Müdürlüğü'ne bilgi verildiği ve Müze Müdürlüğünce gerekli incelemenin yapılacağı bilgisi, Arkeo-Sev Platformu'na,yazılı olarak iletilmiştir.
Aldığımız bilgilere göre, Mersin Müze Müdürlüğü tarafından da, ilgili inşaat sahasında bir inceleme yapılmıştır.
Gerekli duyarlılığı gösteren Belediye ve Müze yetkililerine teşekkür ederiz.
Burada yapılacak arkeolojik çalışmaların sonucu ne olursa olsun, Mersin geneli için ve özellikle de yoğun bir yapılaşmanın bulunduğu Mezitli-Viranşehir bölgesi için, "denetim" konusunun arkeolojik kültür değerleriyle ilgili yanında çok ciddi sorunlar yaşandığı; arkeolojik kültür varlıklarının korunmasının adeta sadece "tesadüfen"lere bağlı yürüdüğü ortaya çıkmıştır.
Konuyla ilgili meslek odalarının, Belediyelerin, Valiliğin, kültür varlıklarıyla ilgili kurumların, acilen bu alanda bir "denetim ve bilgilendirme mekanizması" oluşturmaları gerektiğini düşünüyoruz.
Hafriyat ve hazır beton firmalarının genelge ile uyarılması ve çalışanlarının eğitimi; Mimarlar Odasının, İnşaat Mühendisleri Odasının, Yapı Denetim Kurumlarının bu alanda duyarlı olmalarını beklemenin safça bir beklenti olup olmadığını sorguluyoruz.
Fotoğrafta görülen örnek, Mezitli Belediyesi sınırları içinde, hafriyatın yapıldığı, alt temel betonun döküldüğü bu inşaatta, Arkeo-sev gönüllülerinin bir uyarısı olmasa, inşaatın ilerleyeceği ve başta Belediye kurumları olmak üzere, Mimarlar Odasının, İnşaat Mühendisleri Odasının, Yapı Denetim Kurumlarının, Hafriyat Firmasının, Hazır Beton Firmasının ve sürece dahil olan hiçbir başka kişi ve kurumun olayı rapor etmediği ortaya çıkmıştır.
Mersin'in en hızlı yapılaşmasının gerçekleştiği Mezitli ilçesindeki mimari rantın boyutlarının büyüklüğü hesaba katıldığında, arkeolojik kültür değerlerindeki tahribatın boyutları ve rant paylaşımının olumsuz etkileri daha iyi görülecektir.
Arkeo-Sev tarafından yukardaki inşaat temelinde ortaya çıkan "yapı izi" konusunda bir dilekçe yazılmış ve konunun incelenmesi talep edilmişti...
Dilekçemiz aşağıda yer almaktadır. Resmi yanıt gelirse, bunu da Arkeo-Sev'er kamuoyuyla paylaşacağız.
Dilekçe
-------------------------
Mersin Müzesi Müdürlüğüne
Mezitli Belediye Başkanlığına
Sayın Yetkili,
Mezitli Sanat Evi ve Mezitli Salı Pazarı Alanı yanı, Unlu Mamuller Fırını Karşısı, Mezitli-Mersin... adresindeki "Mezitli Tower 2" inşaat temel alanında,
taban kuru betonu bayram esnasında henüz atılmışa benzemekte ve
fotoğrafta görüldüğü üzere, bazı arkeolojik yapı kalıntıları var gibi durmaktadır.
Bu inşaat alanında bir bölümü şimdiden kazılmış olan kısmın, bir arkeolojik kalıntı varlığına işaret edip etmediğinin araştırılmasında fayda bulunduğunu düşünüyoruz.
Gereken teftişin acilen yapılmasını saygılarımızla arz ederiz.
Arkeo-Sev Sivil Platformu
10 Kasım 2011 Mersin-Mezitli
3 Aralık 2011 tarihi itibariyle, "arkeolojik kalıntının kapatıldığı" anlaşılıyor.
Bununla birlikte, Mersin Müzesi'nden ve Mezitli Belediyesi'nden, dilekçemize resmi yanıtı beklemeye devam ediyoruz.
Verilecek yanıta bağlı olarak, "konuyu kapatıp, kapatmayacağımıza" ilişkin bir kanaat oluşacaktır.
Bu noktada şunları şimdiden söylemekte fayda var:
Mezitli Belediyesi'nin bazı tanıtım broşürlerinde yer alan ve fakat muhtemelen güncelleştirilmemiş bilgilere göre, "belediye sınırları içerisinde yaşayan nüfus 111.176 kişiye ulaşmıştır. Belediye sınırları içindeki toplam konut sayısı yaklaşık 59.000'dir."
Fakat bu rakamlar 2008 yılına ait verileri yansıtmaktadır. Çünkü,
2009'da Mezitli nüfusu 130.450,
2010'da ise, 138 168 olarak saptanmıştır.
Mezitli'nin Merkez ilçe olarak yeni yapılandırılmasından sonra, 2011'e göre, Mezitli ilçe nüfusunun daha çok artmış olması ve 200 000'leri yakalaması mümkün...
Dolayısıyla Mezitli ilçesi toplam konut sayısında da ciddi bir artış olması normal görünüyor.
Bu kadar büyük bir nüfusun olduğu; Soli-Pompeiopolis antik kentini barındıran, Eski Mezitli yolu üzerindeki evlerin girişinde, bahçelerinde antik mermer veya kaya eserlerin bulunduğu, neredeyse her gün yeni bir site-konut temelinin atıldığı; onbinlerce site mevcudunun bulunduğu bu alanda, garip bir şekilde, temel kazılarında arkeolojik varlıklara rastlama vakası, neredeyse yok düzeyindedir.
Bu sonuçların inandırıcı olmadığını düşünüyoruz.
Böylesine hızlı büyüyen bir "kentin" imari rantı, her türlü doğal ve arkeolojik değerin yok edilmesini mümkün kılıyor diye düşünmek fazla kötümser olmak değil.
İnşaat Mühendisleri ve Mimarlar Odası'nın, ilgili diğer kültür birimlerinin bu tahribat sürecine aktif olarak karşı çıkmalarını bekliyor; açık eleştiri hakkımızı da saklı tutuyoruz.
Mezitli Belediyesi sınırları içerisinde, geçtiğimiz yıllar içinde, inşaat temel kazımları sırasında kaç parselde arkeolojik bulgu saptandığını ve kaç parselin "arkeolojik sit alanı" olarak tescil edildiğini resmi olarak öğrendiğimiz zaman, bu merkez ilçede arkeolojik tahribatın düzeyi hakkında da, daha sağlam bir fikir elde etmiş olacağımızı umuyoruz.
İnşaat sahası tahta, demir ve betonla "kapatılabilir".
Fakat bu konular pek kapatılamaz..**
Final'de "son durum".....
----------------
"Arkeolojik Yapıların Varlık-Yokluk Tespiti için Tüm Temel Kazılarında Kontrol Mekanizması Kurulması" için görüş:
YanıtlaSilGünümüzde özellikle metropoliten kentlerde ve hızlı gelişen, nüfusu artan ve yayılan kentlerde, arkeolojik alanlar büyük baskı altındadır. Özellikle yüzlerce, bazen binlerce yıllık süreç içinde gelişen, bazen tümüyle antik bir kentin üzerinde yapılaşan kentlerde (İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Antalya, Antakya, Bergama, Mezitli vd) arkeolojik dönemlerde yaşam izleri katman katman örtülmüştür. Ancak, Osmanlı-Erken Cumhuriyet dönemi yapılaşmalarının yenilenme sürecinde, yıkılıp, daha derin temelli ve çok katlı yapılaşmalarda, temel kazısı yapıldığında antik dönemlere ilişkin bulgular, önemli yapı kalıntıları ortaya çıkmakta ve çoğunlukla rant kaygısı ile örtbas edilerek yok edilmektedir. Arkeolojik sit alanı (3. derece) üzerindeki yapılaşmalarda Müze Müdürlüğü denetiminde yapılmakta olan kazılar ise,Müzelerdeki eleman yetersizliği ve umursamazlık, baştan savmacılık nedeni ile etkin denetlenememektedir. Bu denetimin yapılabilmesi, ülkemizin uluslararası ve ulusal yasalar uyarınca korunması gerekli taşınır/taşınmaz kültür varlıklarının korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, yetersiz kalan Merkezi ve Yerel Yönetim örgütleri yanısıra, yer altındaki arkeolojik değerlerinin saptanması, belgelenmesi ve kurtarılmasında; koruma ile ilgili sivil toplum kuruluşları (Vakıf/dernekler) ve ilgili Meslek Odalarının (MO, ŞPO, vb) da etkin olarak devreye sokulması uygun olacaktır.